Henüz okumayanlar için, Yeşim Bahar’dan Brezilyalı yazar José Mauro de Vasconcelos’un müthiş eseri Şeker Portakalı’na dair müthiş bir yazı.
Şu dünyada en kıymetli fakat en kolay fethedilebilecek olan şey, bir çocuk kalbidir. Gözlerinin içine gülümsemeyle bakarsanız eğer, samimiyetinizden bir parça alıp o parçayla sizin için köşk kurar kendi kalbinde…
***
Canım Zeze!!! Çocukluğum, çocuk yanım… 5 yaşındaki bir çocuğun hikayesi… Keşke daha erken yaşta okuyabilseydim, dediğim bir kitap oldu kendisi. Hüzünlü bir hikâye ama ben bu çocuğu çok sevdim. Gözyaşımla, kendim gibi sevdim. Hüznünü hüznüme katıp sevdim, arada muzırlıklarına da tebessüm ettim.
***
Bütün yaralarımızı aslında çocukken alırız ama yasını zamanla, büyüdüğümüzde tutarız. Zeze, ne kadar küçük olsa da bir dayanağın eksik olduğunu, birine bağlanmak istediğini ve sonradan hayatın acı gerçeğiyle, sevdiğini kaybetmekle yüzleştiğini iliklerime kadar hissettirdi.
***
Dünyayı anlama çabası ve hayal gücü insanı hayran bıraktırıyor. Çocuk kitabı olarak hayatıma giren bu eserin, sadece çocuk kitabından ibaret olmadığını, yetişkinlerin de kayıp çocuk kalplerine dokunduğunu keşfettiriyor. Hayatımızda eksik olan ya da eksikliğini hissettiğimiz şeyler aslında bizim yaralarımızmış ve merhem arayıp durmuşuz farkında olmadan. Küçücük yüreğinde koca dünyanın yükünü taşıyan küçük adamım Zeze… Sen ruhu yara alanların adısın… Bir insanın içi nasıl ölür, diye sorsanız bu kitabı okuyun derim…
***
İnsan nasıl koşulsuz sevilir, saf şefkati nasıl öğrenir, diye sorsanız yine bu kitabı okuyun derim. Mutluluğu bir portakal ağacında arayan çocuk kadar masum olamadık… İçinizdeki sevgiyi gizlemeyin, dünyanın en kötü duygusu sevgiye muhtaç olmaktır. Sevgisizlik bir vebadır, insanı zamanla tüketir… Ve unutmamalıyız ki, kalbimiz ne kadar güzelse hikayelerimiz de hep mutlu biter!!! Yürekten mi seviyor? “Kesinlikle”…
“Öyleyse geleceğine emin olabilirsin. Biraz gecikebilir ama bir gün mutlaka seni bulacaktır.”
Sevgiyle Kalın