Hindistan’ın son yamyamları: Aghoriler

Modern toplumlarda kötü örnek olarak gösterilebilecek her şeyi yapıyorlar. Hatta yamyamlık onlar için bir ibadet şekli. Son dönemde sayıları azalsa da Aghoriler, etraflarına korku salmaya devam ediyor.

Aghoriler kutsal törenleri sırasında ve sıradan bir günün büyük bölümünde yanlarında insan kafatasları taşıyorlar.

Çok tuhaf ibadet yöntemleri

Bu ibadet yöntemlerinin yasaklanma sebepleri arasında, dehşet verici uygulamaları barındırıyor olmaları yer alıyor. Hindistan’da Aghoriler olarak bilinen bir inanç grubunun kutsal ibadet törenleri de bu dini ritüellerden biri… Aghoriler normal insanların tiksineceği birçok şeyi bir ibadet biçimi olarak görüyor ve uyguluyor. Bu davranışların içinde ölülerin kıyafetlerini giymeleri, uyuşturucu madde kullanmaları, kendi idrarlarını içmeleri ve ayinlerinde bir parça ölü insan eti yemeleri sayılabilir.

Yasaklara rağmen devam…

Aghori Kabilesi üyelerinin geçmişi 10. yüzyıla kadar uzanıyor. Ünleri sadece Hindistan da değil dünyanın farklı yerlerinde de bilinmekte. 14. Yüzyıl’dan bu yana ise yazılı bazı kayıtlarda Aghoriler’e rastlanıyor. Onlar kendilerini Tanrı Shiva’nın müritleri olarak görüyorlar. Direkt olarak Shiva’ya bağlı olduklarını öne sürüyorlar. Yamyamlık dahil birçok insanlık dışı eylemi kutsal bir ibadet olarak kabul ediyorlar. Hindistan hükümetinin getirdiği yasaklar yamyamlıklarına büyük ölçüde son verdi. Ancak Aghoriler’in bir bölümü hâlâ eski ibadet yöntemlerini sürdürüyor.

Hindular da hoş karşılamıyor

Aghori nüfusunun büyük bölümü ülke genelindeki tapınaklarında izole bir şekilde yaşamlarına devam etse de devletin yasaklarına meydan okuyan bir grup halen Ganj Nehri etrafında dini faaliyetlerini sürdürüyor. Her fırsatta Hindu Tanrısı Shiva’ya bağlılıklarını değişik ve tuhaf törenlerle ortaya koyuyorlar. Klasik Hindu inanışları arasında yer alan reenkarnasyonu, yeniden doğuşu ve Mokşa’yı (manevi özgürlüğü sonsuza kadar elde etme) kabul ediyorlar. Ancak bazı gelenekleri nedeniyle genellikle klasik Hindu inanışlarına da ters düşüyorlar. Anlayacağınız, Aghoriler’in biraz evvel saydığımız bazı ibadet ritüelleri, Hindular tarafından da pek hoş karşılanmıyor.

Ganj Nehri’nde ceset arıyorlar!

Aghoriler, özellikle ‘Karanlık Ay’ diye tabir edilen dönemlerde Ganj Nehri kenarındaki ritüelleri sadece kendi aralarında yapıyor. Kabile dışından kimseyi aralarına almıyorlar. Bunun nedeni ise Hindistan devleti tarafından kutsal törenlerinin yasaklanmış olması. Aghoriler, ‘Karanlık Ay’ öncesi ilk olarak Ganj Nehri’nde ceset arıyor. Kulağa tuhaf da gelse Ganj Nehri’nde ölü bir bedene rastlamak oldukça normal… Hindistan’da Hindular arasında ölüler yakılıyor ve geriye sadece külleri kalıyor. Ancak din adamları, hamile kadınlar, bir hastalıktan ölenler, 8 yaşından küçük çocuklar ve intihar edenler ise yakılmıyor. İntihar edenler ise üç gün oruç tutup Ganj Nehri’ne atladıklarında kısa yoldan cennete gideceklerine inanıyorlar. Ancak Hindular bunda da hemfikir değiller. Çünkü çoğu Hindu için cennete ulaşmak için bedenin yakılması gerekiyor. Devlet yetkilileri ise bu tarz intiharların önüne geçmek için caydırıcı yaptırımlar uyguluyor.

Yaşamlarını toplumdan izole bir şekilde sürdüren Aghoriler’in sayıları her geçen gün azalıyor.

Ceset bulamazlarsa çalıyorlar

Bu önlemler nedeniyle, Aghoriler ‘Karanlık Ay’ töreninde kullanmak için lazım olan cesedi bulmakta zaman zaman zorlanıyorlar. Eğer cansız bir beden bulamazlarsa, ölüsünü yakacak ailelerden cenazelerini kendilerine bağışlamaların istiyorlar. Eğer bu talepleri kabul görmezse o cesedi zorla alıyorlar ya da çalıyorlar. Bu yöntem için ‘olmasını istediğimiz en soy şey’ de deseler Tanrı Shiva’ya görevlerini yerine getirmek için ceset hırsızlığına bile başvurabiliyorlar.

Yamyamlıkları nereden geliyor?

Peki Aghoriler neden ölülerin bir parça etini yiyorlar? Bu uygulama ile hem ölümle yüzleşmiş oluyorlar hem de etini yedikleri kişilerin ruhlarına ve güçlerine de sahip oluyorlar. Aslında ölülerin kıyafetlerini giymeleri de aynı nedenlerden kaynaklanıyor. Hindistan’da çoğu kişi Aghoriler’den korkuyor… Onlar, devlet yetkililerini kendi inanç şekillerini kısıtladıkları için suçluyorlar. Aghoriler, kendileri dışında kalan insanlara her ne kadar dehşet verici gelse de atalarının öğretilerini rahat bir şekilde uygulayamamaktan dolayı şikayetçiler… Sayıları her geçen gün azalıyor ve devlete öfkeli olduklarını her fırsatta dile getiriyorlar.

En çok Müslüman’ın yaşadığı üçüncü ülke

Hindistan birbirinden farklı çok sayıda dine ev sahipliği yapmakla birlikte, dünyada en çok Müslüman’ın yaşadığı üçüncü ülke konumundadır. Hindistan’da Müslümanlar, Hindulardan sonra ikinci sırada gelmektedir.

 

Son Eklenenler

Japonya’da ‘Beni-Koji’ tüketimi: Beni-Koji ile ilgili ölüm sayısı artıyor

Japonya'da takviye diyet gıdası beni-koji nedeniyle yaşanan ölümlerle ilgili endişe artıyor. Kobayashi Pharmaceutical Co. firmasının açıklamasına göre,...

Rüyalardan doğan manastır: Sümela

Trabzon’un yemyeşil vadisinde sanki sırtını ardındaki dağa yaslamış gibi bin 600 yıldır ayakta duruyor. Uçurumun kenarında adeta...

Hayatlara dokunan bir psikoterapist: BAŞAK GÜRTEKİN TOPRAK

Bir Klinik Psikolog, Çift ve Aile Terapisti, akademik hayatını sağlık politikalarına adamış bir aktivist, aile şirketlerine danışmanlık...

Alkışlar Nevin Yılmaz’a

Başarılı tiyatro oyuncusu Uğur Aslan, “Afara: Bir Arabesk Müzikali” isimli oyununu kanser hastası kadın depremzedeler için sahneledi....
spot_imgspot_img

İlgili Yazılar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_imgspot_img