Ay’ı dünyaya indiren proje

Bu proje insan eliyle üretilmiş ve doğal olan simgelerin farklılıklarını yansıtıyor. Dağın zirvesinden bakıldığında, ‘Hometown Moon’ ve ilk kez Neil Armstrong’un ayak bastığı ay aynı anda izlenebiliyor.

Devasa gökdelenleriyle mimarlık alanında zirveye oynayan Çin şirketleri, sanatsal projeleriyle de büyülen yapıların altına imzalarını atıyorlar. Bu masalsı yapılardan biri daha ülkenin önde gelen şirketlerinden SYN Mimarlık tarafından geçtiğimiz günlerde tamamlandı. Yalçın dağların arasında, 55 kilometrekarelik bir alanda saklı, masalsı bir estetik mucizesi olan Hometown Moon (Memleket Ay’ı) isimli proje, dünyanın uydusunu yeryüzüne indirdi.

DERİN ANLAMLAR

Shandong eyaletinin başkenti Jinan’da inşa edilen bu yapıda; Balou isimli bir tiyatro salonu ve Home Town Cloud (Memleket Bulutu) adında gökyüzü gözlem güvertesi gibi ek tesisler de yer alıyor. SYN Mimarlık yöneticileri, Konfüçyüsçülüğün doğduğu yer olan Shandong eyaleti içerisindeki bu projeyle birlikte, sadece sanatsal içerikli bir bina inşa etmediklerini ifade ediyorlar. Projeye imza atan SYN Mimarlık çalışanları, şehir ve kırsal yaşam, modern toplum ve doğal hayat özlemi gibi ikilikler arasındaki ilişkiyi de gözler önüne serdiklerini düşünüyorlar.

BİR AYİN ALANI

SYN mimarlık ekibi, dağlık alanda geliştirdikleri projeyi hayata geçirmek adına 2019 yılında temeli attılar. Projenin kapladığı alan, önceden de dikkat çektiğimiz gibi toplam 55 kilometrekare… Projenin en büyük hedeflerinden bir diğeri de bölgenin yerel yaşam koşullarını ziyaretçilere hatırlatmak ve proje içindeki doğallıkla bezenmiş cazibe merkezlerini turistlerin beğenisine sunmak. Hometown Moon, aynı zamanda Doğu felsefesindeki bazı inanış biçimleri için bir ayin alanı ve mabet olarak da düşünüldü.

DUYGUSAL BAĞ

SYN’nin baş mimarlarından Zou Yingxi, tamamlanmasının ardından projeyi ziyarete gelenlerin, doğa ile farklı bir şekilde diyaloğa girdiklerini izlediklerinin altını çizdi. Yingxi, Home Town Moon ile ilgili olarak, “Bu projenin ve çevresinin zamanla değiştiğini görmek benim için de çok büyük bir gurur olacak. Mesela ‘Ay’ kısmını simgeleyen binanın çevresindeki ağaçların büyümesini dört gözle bekliyorum. Her mimarinin iki kaderi vardır: Yaptıklarının yok olması veya korunması… Yok olmayacak bir mimari yaratmış olmayı temenni ediyorum. Bu benim kariyerimin en büyük başarısı. Bu projedeki mimari çalışmama büyük ve derin anlamlar yükledim. Bu proje ile aramda duygusal bir bağ var” ifadelerini kullandı.

YEREL HALKA DESTEK

Projede mimarlar, yapay Ay’a farklı anlamlar yüklemeyi hedeflediklerini açıklıyorlar. Hiç batamayan bir ay inşa ettiklerini ve Home Town’ın harika bir tören mekânı olacağını düşündüklerini ifade eden SYN Mimarlık tasarımcıları, çevre köylerdeki yerel halkın da bu bina sayesinde ekonomik anlamda kalkınma sağlayacağının altını çiziyor.

İNŞAATTA İNCE HESAPLAR

Binanın en özel ve belirleyici kısmı 12 metre çapındaki Ay silueti… Projenin ay bölümü, hemen arkasındaki dağın “Dokuz Kadın Zirvesi” adı verilen kısmının hemen altında yer alıyor.  Mimarlar, inşaata başlamadan önce yaptıkları ön çalışma sonucunda, dere yatağına yakın bir bölgede, aynı derenin girişine yakın bir su kaynağında binayı inşa etmeye karar verdiler. Bu, projenin gökyüzü gözlem terası olan Home Town Cloud’a bakan ve 12 metre çapındaki ayı da içine alan bir seyir terası olacaktı. Hometown Cloud, Hometown Moon’un en iyi izlenebileceği konumda inşa edildi.

10 DAKİKALIK DAĞ YÜRÜYÜŞÜ

Hometown’a ulaşmak için arabaların bırakıldığı otopark medeniyet ile insanın arasındaki son bağ oluyor. En azından dönene kadar… Hometown Moon’a erişmek için ziyaretçiler arındırıcı bir yolu geçmek zorundalar. Dağların arasından, akarsuların eşliğinde yapılan bu yolculuk yaklaşık 10 dakika sürüyor. Bu eşsiz yapının girişi ise bir kayanın arkasında yer almakta. Home Town’a gelen ziyaretler için kendilerini kuşların senfonisine, gürül gürül akan akarsuların huzuruna ya da hışırdayan yaprakların seslerine bırakma zamanı demektir.

İNŞAAT ÖNCESİ İNCE HESAPLAR

Ay’ın olduğu bölüm 1000 metrekarelik bir alanı kaplıyor. Binanın etrafındaki dağ ve durmaksızın akan derelerden ilham alan tasarımcılar, deniz üzerinde doğan romantik bir ay fikrini de bu kez bir dağın zirvesinde canlandırıyorlar. Hometown Moon’un yükseldiği alana yerleşimi ise birkaç faktör göz önünde bulundurularak belirlendi… Öncelikle, inşaatın yapılacağı alanın yüksekliği, ılımlı hava koşullarından yararlanacak şekilde ayarlandı.

AYIN DİĞER YARISI!

Oransal olarak, mimari parçanın ve suya yansımasının birlikte bir dolunay oluşturmasını sağlamak için Ay’ın çapı ve su yüzeyinin alanı eşleşmeliydi. Bu nedenle Ay’ın suya yansıyacağı bölge, 12 metre çapında olmak zorundaydı. Bunların dışında, proje alanı ayrıca, törenlere ev sahipliği yapmak için uygun bir yükseklikte olmak zorundaydı. Sonuçta törenlere katılım fazladır ve insanların tamamının bir dağcı gibi zirve tırmanışı yapmasına da imkân yoktur.

SU SEVİYESİ AYARLANDI

Çatı göletinin derinliği, suyun buharlaşma oranı göz önünde tutularak inşa edildi. Bu bağlamda, yarım metre derinliğinde bir su haznesi ve merkezi bir ara katman cihazı ile seviye sürekli olarak ayarlandı. Tören alanı olarak düşünülen bölge ise sütunsuz olarak düşünüldü. Kirişsiz olması nedeniyle, yapının yükleri taşıyabilme potansiyeli için tören alanı zemini için oldukça makul bir harcama yapıldığı ifade edildi. Ancak SYN Mimarlık, bu noktada herhangi bir fiyat telaffuz etme taraftarı değil.

VADİ TABANI GENİŞLETİLDİ

Binanın inşa edildiği vadinin tabanı ise genişletildi. Bu şekilde olası doğal afetlerde yaşanacak olumsuz durumların önüne geçmek ve projeyi daha iyi bir şekilde korumak gözetildi. Temeller ise Ay kısmının çapına göre yapılan hesapların ardından kazıldı. Ayrıca, dağın kayalık ve yosunlu duvarları projenin doğal sınırı olarak kaldılar. Bu sayede duvarlar estetik konsepte daha fazla dahil olurken insan ve doğa arasındaki mücadeleyi gözler önüne serdi.

ODADA DERİN DUYGULAR

Hometown Moon fikrinin çıkış noktası doğal ve muhteşem bir manzaraydı. Doğa, bu projede mimarların hayal gücünü besleyen en önemli araçtı. Natürel dünyayı ön plana çıkarmak adına, yapının üzerindeki köprü, ziyaretçilerin binaya girmeden önce ayna görevi de gören göletin yanında, Ay ile birlikte, misafirlerin hayal gücünü zirveye taşımaya yönelik olarak tasarlandı. Odada devam eden bir tören sırasında, çatıdaki kapının kapatılabiliyor ve suyun altında meditasyomn gerçekleştirilebiliyor. Odada herhangi bir aktivitenin olmadığı durumlarda ise ziyaretçiler binaya girebiliyor ve Ay’ın alt yarısında da hayallere kapılabiliyorlar.

Son Eklenenler

Japonya’da ‘Beni-Koji’ tüketimi: Beni-Koji ile ilgili ölüm sayısı artıyor

Japonya'da takviye diyet gıdası beni-koji nedeniyle yaşanan ölümlerle ilgili endişe artıyor. Kobayashi Pharmaceutical Co. firmasının açıklamasına göre,...

Rüyalardan doğan manastır: Sümela

Trabzon’un yemyeşil vadisinde sanki sırtını ardındaki dağa yaslamış gibi bin 600 yıldır ayakta duruyor. Uçurumun kenarında adeta...

Hayatlara dokunan bir psikoterapist: BAŞAK GÜRTEKİN TOPRAK

Bir Klinik Psikolog, Çift ve Aile Terapisti, akademik hayatını sağlık politikalarına adamış bir aktivist, aile şirketlerine danışmanlık...

Alkışlar Nevin Yılmaz’a

Başarılı tiyatro oyuncusu Uğur Aslan, “Afara: Bir Arabesk Müzikali” isimli oyununu kanser hastası kadın depremzedeler için sahneledi....
spot_imgspot_img

İlgili Yazılar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_imgspot_img