Doğudan batıya modanın çiçekleri

Estetik denklemin eşsiz bir parçası olan zarif çiçek desenleri, farklı coğrafyalar üzerinden kitlesel bir moda hakimiyeti yakaladı ve bugün moda değişse bile onun bir parçası olmaya devam ediyor.

Moda sahnesinde çiçekler, her ne kadar bahar mevsiminin kamçısı olarak düşünülse de artık mevsim ayırt etmeksizin, zamansız şekilde gardıropları süslüyor. 20. yüzyıl üretim teknikleri ve yenilikleri, modanın her alanında zamansızlaşan ve yaygınlaşan çiçekli desenlerin kitlesel popülaritesinin artmasına büyük katkı sundu ve moda severlere benzersiz tasarımlar bahşetti.
Ancak estetik denklemin eşsiz bir parçası olan çiçeklerin kumaşlara yansıma tarihi de en az modanın tarihi kadar uzun. Bugün dünyanın herhangi bir yerinde gittiğiniz bir müzede asırlık portrelere baktığınızda, çiçeklerle süslenmiş kıyafetler içinde poz veren kadın veya erkekleri görebilirsiniz. Bir etnografya müzesinde asırlar önce giyilmiş bir çiçekli elbiseye denk gelebilirsiniz.


1770-1780, chintz elbise.

ARİSTOKRASİ GARDIROBU

Çiçek tasarım tarihi, insanoğlunu, kutsal kabul edilen nilüfer çiçeği gibi anlamlara sahip özel çiçeklerle, düzen ve sadelik içeren tasarımlar yapan Eski Mısır’a kadar götürüyor. Antik Yunan ve Roma döneninde gerçek çiçekler; güzel kokulu buketler, çelenkler ve broşlar aracılığıyla ortamı ve giysileri süslemek için kullanıldı. Kumaşlarda yer alan çiçek tasarımını görmeye başladığımız dönem ise geç Orta Çağ’a kadar uzanıyor. Çiçek desenlerin baskıya geçişi ise, güzel çiçekleri ve doğa manzaralarını gösteren işlemeli kumaşları giyim için kullanmaya başlayan 12. yüzyıl Çin’ine işaret ediyor. O dönemlerde lüks ipek kumaşlara elle basılan çiçek baskılı kumaşlar, önce Orta Doğu ve Asya ülkelerini sardı, İpek Yolu sayesinde de Avrupa’ya girdi.


Fransız çiçek işlemeleri

ŞAKAYIK İLE BAŞLIYOR

Doğudan batıya gelen ilk çiçekli desenler, Çin’in “şakayık” adını verdiği tasarımlardı. Şakayık, ipek kumaş üzerinde büyük, parlak renkli yapraklara ve güzel şekillere sahip çiçekler taşıyordu. Bu çiçekler bazen daha canlı tasarımlar sunsun diye kuş motifleri ile tasvir edildi. Şakayık, bugün dahi Çin kültüründe önemli bir yere sahip.

Batıya giden baskılı kumaşlar içinde özellikle 17. yüzyılda gözde hale gelen İran kumaşları da vardı. Nar ve asmaların yanı sıra lalelerle süslenmiş, kadifeden dokunmuş özenli tasarımları ile dikkat çeken İran kumaşları, Osmanlı toprakları üzerinden tüccarlarca İtalya’ya getirildi.


Viktor&Rolf Haute Couture İlkbahar-Yaz Koleksiyonu, 2015

İTALYA’DAN FRANSA’YA

15’inci ve 16’ıncı yüzyıllarda, Venedik ve Floransa gibi İtalyan şehirleri, Osmanlı İmparatorluğu’ndan ithal edilen kumaşlardan ilham alan büyük çiçek desenlerinde altın ve gümüş iplikleri birleştiren görkemli kadife kumaşlarıyla ünlüydü. Bu işlemeli ve desenli kumaşlar, aristokrasinin gardırobunu zenginleştiriyordu. Çiçek desenlerinin değerli kumaşlara elle basılması, boyama ve dokumanın elle yapılması veya nakışla oluşturulması sebebiyle aslında sadece İtalya’da değil, diğer ülkelerde de yalnızca zenginlerin karşılayabildiği bir materyaldi. İtalyan tüccarlar tarafından İtalya’ya ulaşan bu güzel kumaşlar, işlemeli ipeklerle birlikte Fransa’ya doğru yol aldı ve burada, XIV. Louis’in sarayında, Fransız fikirlerle birleşerek, Fransız işlemeli ipek kumaşların tanıtılması noktasında fikir sundu.


Viktor&Rolf Haute Couture İlkbahar-Yaz Koleksiyonu, 2015

HEM BİR MODA HEM DE SIR!

Tasarımlarını botanik örneklere ve gravürlere dayandıran Fransız kumaşları, saraydan çıkıp İngiltere’ye ve oradan farklı Avrupa ve dünya ülkelerine ulaştı. Fransa ve diğer batılı ülkelerin kendi baskı yöntemi ve pazarlama fikirlerini oluşturma çabasının arkasında ise Venedik’in, yöntemlerinin sırrını kıskanç bir özenle korumasından ileri geliyordu. Özellikle zarif çiçek tasarımlarının işlendiği dantellerini Doğu, Orta ve Kuzey Avrupa’ya satarak kasasını doldurdu. Bu göz dolduran kazanç, diğer ülkeleri de cezbetti ve çiçekler, o dönem üzerine en fazla düşünülen konulardan biri oldu.


Dolce & Gabbana, 2018

ÇİÇEK KİTLELERE HİTAP EDİYOR

18’inci yüzyıla gelindiğinde başta Avrupa olmak üzere, moda dünyası, Hindistan’da ortaya çıkan “chintz” ile tanıştı. Hafif, düz bir arka plan üzerinde farklı renklerde çiçek desenleri içeren bu kumaş sayesinde, modanın çiçekleri, pahalı işlemeli kadife ve ipekleri karşılayabilenlerin tekelinden çıkıp, kitleler için kullanılabilir hale geldi. İngiliz ve Danimarkalı tüccarlar sayesinde Avrupa’da popüler olan bu kumaş (sırlı patiska) üretimi, 1759’a kadar Britanya’da bilinen bir teknik değildi. İngiliz üreticiler, bu tekniği geliştirerek, büyük egzotik çiçek motiflerinden küçük çiçek dallı desenlere kadar uzanan tasarımlarla kumaşları daha düşük bir fiyata basamaya ve satmaya başladılar. 19. yüzyılın Sanayi Devrimi, baskılı kumaş üretimini 10 katına çıkardı ve çiçek baskıları, kitleler ve özellikle kadın günlük elbiseleri için kullanılabilir hale geldi. Yüzyılın sonlarına doğru sanat ve el sanatları hareketinin aktörleri, çiçek baskılı tasarımları büyük ölçüde etkiledi. Bu dönemde sanatta en fazla tasvir edilen çiçek olan ayçiçeği, modada büyük favori haline geldi. Şair William Morris, bu basit ama zarif çiçeği ilgi odağı haline getiren en temel isimdi.

Giambattista Valli Haute Coture, 2014

‘LAURA ASHLEY’ DEVRİMİ

Çiçek baskılı kumaşlar için bu eğilim 1920’lerin Liberty baskılarında, 1940’ların Hawaii gömleklerindeki ebegümeci baskılarında, 1950’lerin tropik çiçek tasarımlarında kendini gösterdi. 1960’larda tekstil işini kademeli olarak geliştiren Laura Ashley markası, çiçekli tasarımda çığır açtı. Marka, bugün dahi hayatta ve 60’lar, 70’ler, Laura Ashley’nin 10 yıllar boyunca kimliğini garanti altına alan en parlak dönemiydi. Çiçek modası, 20. yüzyıl tekstil ve hazır giyim endüstrisine ilham vermeye devam ediyor. Çiçek, sadece giyimde değil; şapka, ayakkabı, çanta ve diğer aksesuarlar için de bir klasiğe dönüştü. Geçmişte olduğu gibi günümüzde belirli çiçek anlarını ve geçişlerini tarif etmek ya da ayırt etmek zor. 1960’lara damga vuran “flower power” akımı (çiçek gücü) ya da 2014’teki çiçekli taytlar gibi büyük trendleri belki artık görmüyoruz ama çiçek baskılar her daim üretimde. Çiçeklerin eşsiz ve dramatik yorumlarının sahnelerden sokaklara taşmasını sürekli görüyoruz. Moda değiştikçe ve üretim ilerledikçe, çiçeğin temsilinin nasıl geliştiğini hep beraber görmeye devam edeceğiz.

Son Eklenenler

Japonya’da ‘Beni-Koji’ tüketimi: Beni-Koji ile ilgili ölüm sayısı artıyor

Japonya'da takviye diyet gıdası beni-koji nedeniyle yaşanan ölümlerle ilgili endişe artıyor. Kobayashi Pharmaceutical Co. firmasının açıklamasına göre,...

Rüyalardan doğan manastır: Sümela

Trabzon’un yemyeşil vadisinde sanki sırtını ardındaki dağa yaslamış gibi bin 600 yıldır ayakta duruyor. Uçurumun kenarında adeta...

Hayatlara dokunan bir psikoterapist: BAŞAK GÜRTEKİN TOPRAK

Bir Klinik Psikolog, Çift ve Aile Terapisti, akademik hayatını sağlık politikalarına adamış bir aktivist, aile şirketlerine danışmanlık...

Alkışlar Nevin Yılmaz’a

Başarılı tiyatro oyuncusu Uğur Aslan, “Afara: Bir Arabesk Müzikali” isimli oyununu kanser hastası kadın depremzedeler için sahneledi....
spot_imgspot_img

İlgili Yazılar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_imgspot_img